Ezan duası okumak çok faziletlidir ve ezan duasını okumak sünnettir. Ezandan sonra duaya devam etmek kıyamet gününde Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) şefaatine nail olabilmenin vesilesidir.
Ezan duası okunuşu
“Allahumme Rabbe hazihi’d-da’veti’t-tammeti Ves’selatil kâimeti Ati Muhammedenil vesilete vel faziylete. Ved derecete refîy’ah.
Veb’ashu makamen Mahmude elleziy veadteh. İnneke lâ tuhliful-mîy’âd.”
Ezan duası anlamı
“Allah’ım! Ey bu tam davetin ve kılınacak namazın Rabb’i, Muhammed’e (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) vesileyi, fazileti ve yüksek dereceyi ver, O’nu kendisine vaadettiğin Makam-ı Mahmud’a ulaştır. Şüphesiz sen, vadinden dönmezsin.”
“Kim ezanı işittiği zaman, Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın Rabbi olan ALLAH’ım Muhammed (s.a.v)’e vesileyi ve fazileti ver. O’nu kendisine va’dettiğin Makam-ı Mahmud’a ulaştır, diye dua ederse kıyamet gününde o kimseye şefaatim vacip olur.” (Buhari)
Sesli Okunuşu
Okuyan: Mehmet Emin Ay
Ezan duasının sonundaki “İnneke lâ tuhliful-mîy’âd.” Al-i Imran suresinin 194. ayetinde geçmektedir. Tefsir olarak diyanet sitesinde “Sen asla sözünden caymazsın” mealindeki bu kısımda onların bu konuda herhangi bir tereddütlerinin olmadığını gösterir.
Abdullah İbni Amr İbni Âs (ra) Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) ezan duası hakkında hadis-i şerifi;
“Ezanı işittiğiniz zaman, müezzinin söylediklerinin aynısını siz de söyleyin. Sonra bana salâvat getirin. Çünkü bir kimse bana bir defa salâvat getirirse, Allah buna karşılık ona on defa salât eder. Daha sonra benim için Allah’tan vesîleyi isteyin. Çünkü vesîle, cennette Allah’ın kullarından bir tek kuluna lâyık olan bir makamdır. O kulun ben olacağımı umuyorum. Benim için vesîleyi isteyen kimseye şefatim vâcip olur” (Müslim)
Sehl bin Sa’d’dan (ra) rivayet edildiğine göre Resulüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“İki dua varki, bunlar geri çevrilmezler: Ezan zamanında yapılan dua ve insanların birbirine girdiği şiddetli savaş anında…” (Ebû Davud)
Ezanı, müezzinin söylediklerini tekrar ederek sonuna kadar dinlemek ve bitince de ezan duası etmek faziletli bir ameldir ve yapana sevabı çoktur.
İlk ezan
İlk ezan 622 yılında Bilal-i Habeşi tarafından sabah namazında, yüksek bir evin damında okundu.
Ezan farz olan namazlar için okunur. Camide okunan ezan duyuluyorsa evlerde kılınacak namaz için ayrıca ezan okunmaz. Ezanın duyulmadığı uzak bir mesafede veya yerleşim merkezleri dışında bulunanlar da ezan okurlar. Cenaze namazı ile vitir, bayram, teravih, yağmur duası namazı ve farz-ı ayın olmayan diğer namazlar için ezan okunmaz.
Teşekkürler