Bilal Habeşi Kimdir, Kısaca Hayatı

Bilal Habeşi; İslam tarihinde ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hayatında özel bir yeri olan sahabedir. Kendi halinde bir köle olan Bilal’in tam ismi Bilâl bin Rebah Habeşî’dir.

Habeşistanlı bir aileden gelen Bilal’in babasının adı Rebah, annesinin adı ise Hamâme’dir. Bilal Habeşi 581 yılında Mekke’de doğdu, 641 yılında Şam’da vefat etti.

Genellikle o zamanlar köleler güçlü olan kişilerden oluşurdu fakat Bilal Habeşi’nin zayıf bir yapısı vardı. Mekke’de Ümeyye ibni Halef’in kölesiydi, dürüst bir olduğu için Ümeyye ibni Halef mallarını satmak üzere onu kervanlarda görevlendirirdi.

Bilal Habeşi’yi diğer kölelerden ayıran başka bir özelliği ise sesinin güzel olmasıydı. Sahibi, Bilal’i sesi için düğün ve şenliklerede götürürdü.

Bilal Habeşi’nin müslüman oluşu

Bilal’in gittiği bir kervanda Hz. Ebu Bekir de bulunuyordu. Bu kervan sırasında Hz. Ebu Bekir ile Bilal-i Habeşi arasında bir yakınlaşma doğmuştu ve dost olmuşlardı. Bir müddet sonra bir gece yarısı Hz. Ebu Bekir, Bilal’in olduğu eve geldi ve Peygamberin Hz. Muhammed olduğunu, kendisinin de İslam’a katıldığını ve müslüman olduğunu anlattı.

Hz. Ebu Bekir; “O, her şeyin yaratıcısı Allah’a ibadet etmeye davet ediyor. Onun davet ettiği dinde üstünlük ancak iman ve kulluk iledir.” dedi ve Bilal’i islam’a davet etti. Bilal-i Habeşi de kelime-i şehadet getirerek İslam’la şereflendi. İlk müslüman olanlardan biri oldu.

Bilal’in işkencelere maruz kalması 

Bilal Habeşi’nin sahibi Halef onun müslüman olduğunu öğrendiğinde onu dininden döndürmek için dövdü ve ağır işkenceleri yapmaya başladı. Güneşin altında elbiselerini soyup sıcak kumlara yatırır, üzerine ağır taşlar koydururdu. Bilal ağır işkencelere rağmen imanından hiç taviz vermeyerek islam dininden dönmedi ve devamlı “Allah birdir, Allah birdir” dedi.

Bilal’e yapılan işkencelere Peygamber Efendimiz (s.a.v.) çok üzülüyordu.  Hz. Ebu Bekir’e de bu durumu sorup üzüldüğünü anlatınca Hz. Ebu Bekir Bilal’e işkence yapılan yere gitti ve onu kurtarmak istedi. Ümeyye ibni Halef’e “Değerinden fazlasını al onu serbest bırak”dedi. Umeyye’de para teklifini hemen kabul etti.

Bilal Habeşi özgür olduktan sonra hayatı boyunca Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yanından hiç ayrılmadı.

İlk Ezan

Bilal Habeşi’nin ilk ezanı okuması, yani ezanı ilk okuyanın Bilal olması da onu islam tarihinde bilindik yapmaktadır.

Hicret sonrasında Medine’de namaz vaktinin girdiğinin haber verilemesi ihtiyacı olmuştu, çünkü müslümanlara namaz için bir çağrı yoktu. Namaz vaktin bir şekilde bildirilmesi gerekiyordu. Bunun için sahabelerden Abdullah b. Zeyd bir rüya görür ve rüyasını Hz. Peygamber’e (s.a.v.) anlatır. Zeyd’i dinleyen Peygamber Efendimiz rüyasında duyduğu ezanı Bilal Habeşi’ye öğretmesini ve o güzel sesiyle okumasını ister.

Böylece ilk ezan 622 yılında Bilal-i Habeşi tarafından sabah namazında, yüksekçe bir evin çatısında okunmuş olur. İlk ezanı okuyan kişi Bilal Habeşi’dir.

Sabah ezanlarında diğer vakitlerden farklı olarak söylenen “As-salatu hayrun mine’n nevm” / “Namaz uykudan hayırlıdır” ibaresi de Bilal Habeşi tarafından ezana eklenmiş, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de beğenmiş ve okunmaya devam etmiştir.

Vefatı

Bilal ömrünün son yıllarında hasta yatağında Peygamber Efendimiz’e kavuşacağı anı beklerken son derece mutluydu, ve sonunda Peygamberimizin vefatından 9 yıl sonra 641 yılında Şam’da hayatını kaybetti.

Rasullah (s.a.v.) “Ey Bilal! İslâm olalıdan beri işlediğin ve sen çok menfaat ümid ettiğin ameli bana söyler misin? Çünkü ben, bu gece (rüyamda), cenette ön tarafımda senin ayakkabılarının sesini işittim!” (Buhari)

---