İstanbul birçok sahabe, evliya ve Allah dostu zaatların kabirlerine ev sahipliği yapan şehirlerden biridir. Bu özel zatların, İstanbul’un manevi koruyucuları olduğuna inanılır. Bu yazımda ben de Boğazın dört manevi koruyucusuna yer vermek istiyorum.
Birçoğumuzun bildiği, belkide türbelerini ziyaret ettiği bu özel zatlar; Beşiktaş’ta Yahya Efendi Hazretleri; Sarıyer’de Telli Baba Hazretleri; Beykoz’da Yuşa Hazretleri ve Üsküdar’da Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri’dir. Boğazı koruyan 4 evliya maneviyatı yüksek zatlardır. Kısaca hayat hikayelerine geçmeden önce değinmeden geçemeyeceğim önemli bir konu üzerinde durmak istiyorum.
Önemli!! İslam dinine ve inancına göre, kul ile Allah arasına hiç kimse giremez. Biz müslüman kullar herşeyi Rabbimiz’den diler ve isteriz. Allah (c.c) ‘nin peygamberleri de dahil her zat insandır ve insaniyet vasıfları vardır. Hiç bir zatın, bir kula bir isteğini vermeye veya af etmeye yetkisi yoktur, Kaldı ki; Dünya’nın hürmetine yaratıldığı Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) bile Rabbin’den af dilemiş, istiğfar ve şükürde bulunmuştur. Bu sebeple türbe ziyaretleri ne bir dilek dilemek, ne adak adamak ne de o zattan bişey isteyip, çul- çaput bağlamak içindir. Biz türbe ziyaretlerini o zatların Allah dostu olmasından dolayı saygı ve sevgimizden ziyaret ederiz. Yazımın başlığını “Boğazın dört manevi koruyucusu” olarak atmama rağmen “koruyuculuk” sadece Allah (c.c)’ye aittir. Sadece burada atfedilen sevdiği kullarının hürmetine Allah’ın koruyuculuk yapmasıdır.
Beşiktaş; Yahya Efendi Hazretleri
Beşiktaş – Ortaköy yolu üzerinde, sol tarafta, Çırağan Sarayı karşısında bir yokuşta yer alan Yahya Efendi Dergahı hem huzur veren atmosfere hemde şahane bir manzaraya sahiptir.Yahya Efendi Hazretleri, çocukluk ve gençlik dönemini Trabzon’da ki medreselerde eğitim ile geçirmiştir. Babası, Şami Ömer Efendi ile o yıllarda Trabzon Sancak Beyi olan, Şehzade Selim ( Yavuz Sultan Selim) arasında oluşan yakın dostluğa daha sonra oğulları, Yahya Efendi ve Şehzade Süleyman’ın (Kanuni Sultan Süleyman) dostluğu ve süt kardeşliğide eklenmiştir. Evet, Yahya Efendi ile Kanuni sultan Süleyman süt kardeşidirler.
Yahya Efendi Hazretleri, Yavuz Sultan Süleyman’ın tahta çıkışı ile Şehzade Süleyman’ın maiyetinde ailesiyle birlikte İstanbul’a gelmiştir. İstanbul’da eğitimine Zenbilli Ali Efendi ile devam etmiştir. Hocasının vefatından sonra zaman içersinde dönemin ünlü medreselerinde müderrislik görevi yapmıştır. Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu, Şehzade Mustafa’nın idamından sonra, annesi Mahidevran Sultan’ın yeniden saraya alınması ile ilgili Kanuni’ye yazdığı bir mektup yüzünden araları açılarak görevinden alınıp ve emekli edilmiştir. Bu duruma iki süt kardeşin de üzüldüğü (birbirlerine gönderdikleri hediyelerin devam etmesinden) rivayet edilmektedir. Görevinden ayrıldıktan sonra kendi imkanları ile Beşiktaş’ta satın aldığı arazi üzerine dergahını kuran Yahya Efendi, vefatına kadar hayatını burada müritleri ile geçirmiştir. Bazı kaynaklarda Yuşa Hazretleri’nin Beykozdaki türbesinin yerini, Yahya Efendi’nin tespit ettiği belirtilmektedir.
Sarıyer; Telli Baba
İstanbul Rumelikavağı ortasında, Yuşa Hazretleri türbesinin tam karşısındaki tepede türbesi yer alan Telli Baba, Kadiri Tarikatına bağlı şeyhlerdendir. Asıl adı Abdullah olan Telli Baba, mensubu olduğu tarikatın bir kolunun başlarına sardıkları sarıklara gelin teli takmaları (bu teli takmalarınında tasavvufi açılımları vardı) nedeniyle gerçek adı unutularak zamanla Telli Baba olarak anılmaya başlanmıştır.
Telli Baba hakkında birçok rivayetler vardır. Bunlardan hangisi doğrudur hangisi yanlıştır kesinlik kazanmış değildir. Bir rivayete göre Fatih Sultan Mehmet ile birlikte İstanbul’un fethine iştirak ettiği söylenirken, bir rivayete göre de 2. Mahmut döneminde, Ruslar’ın saldırısı sırasında şimdi türbesinin bulunduğu yere gelip, buraya yerleşerek boğazı savunduğu rivayet edilmektedir. Telli Baba hayatı boyunca kapısına gelen hiç kimseyi boş çevirmemiş maddi manevi her türlü desteği vermiştir. Bu yüzden de halk ölümünden sonra türbesine giderek sürekli birşeyler istemeyi sürdürmüştür. İslamiyette böyle bir uygulama yoktur, yanlıştır!!!
Beykoz; Yuşa Hazretleri
Anadolu yakasında, Beykoz ilçesinde tepede muhteşem manzarasıyla yer alan bu türbenin bahçesinde bir de camisi vardır. Yuşa (a.s)’ın bir rivayete göre peygamber, bir rivayete göre Hz. Musa’nın yardımcısı olduğu söylenir. Hristiyan ve Yahudi kaynaklarında “Yeşu” adıyla anılan Yuşa (a.s)’ın, Hz. Musa’nın vefatından sonra Peygamberlik vazifesine devam ettiği, İsrailloğullarını göçebelikten kurtararak, Kenan iline yerleştirdiği rivayet edilir. Yuşa Hazretleri’nin kabrinin yerini tespit eden kişinin Yahya Efendi olduğu söylenmektedir ancak buradaki kabrin kesin olarak Yuşa (a.s)’a mı yoksa başka bir veliyemi ait olduğu kaynaklarca kesinleştirilememiştir.
Üsküdar; Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri
Üsküdar iskelesine yakın bir konumda yer alan Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri Türbesi’ne biraz dik bir yokuşu tırmanarak ulaşabilirsiniz. Kendisinin meşhur duasına mazhar olmak isteyenler mutlaka ömürlerinde bir defa olsun ziyaret etsinler türbesini.
Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri’nin Duası
“Ya Rabbi! Kıyamete kadar bizim yolumuzda bulunanlar, bizi sevenler ve ömründe bir kere türbemize gelip ruhumuza Fatiha okuyanlar bizimdir… Bİze mensup olanlar, denizde boğulmasınlar; ahir ömürlerinde fakirlik görmesinler; imanlarını kurtarmadıkça ölmesinler; öleceklerini bilsinler ve haber versinler ve de ölümleri denizde boğularak olmasın!…”
Osmanlı devrinde İstanbul velilerinden olan Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri, seyyid‘dir. ( Seyyid; Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in soyundan gelen demek). Şereflikoçhisar’da doğan Mahmud Hüdai Hazretleri, İstanbul’da Küçük Ayasofya Medresesi’nde tahsilini tamamladı. Çeşitli medreselerde görev yapan zaat, Osmanlı devleti’nin yükselişten duraklama devrine kadar sekiz padişahın dönemine şahitlik etmiş, içinde bulunduğu dönemde halk ve padişahlar için zaman zaman yol gösterici olmuş bir Hak dostudur. Yaşadığı zamanın çalkantılı siyasi olaylarında gerek devlet tarafından azl edilenlerin gerekse kargaşalı olaylardan kaçanların sığındığı bir yer olmuştur dergahı. Bir nevi dokunulmazlık merkezi haline gelmiştir.Kanuni’nin torunu Ayşe Sultan ile evli olduğu rivayet edilen Aziz Mahmud Hüdai Hazretleri 1628 yılında vafat etmiştir.
Elif GİRGİN
Bu değerli bilgilendirmeleriniz için teşekkür ederiz Allah razı olsun.