Ensar ve Muhacir

İslam tarihinde ensar ve muhacir kavramlarını geçmekte olup, günümüzde de bu iki kelime yeri geldiğinde kullanılmaktadır. Müslümanların hicret etmesi sırasında ortaya çıkan ensar ve muhacir nedir, ensarın ve muhacirin anlamı ne demek, kime denir? Kısaca bu iki kavramı açıklayalım.

Muhacir

Mekke’den Medine ye hicret eden Müslümanlara muhacir denir. Kelime anlamı olarakta muhacir, “göç – göç eden” anlamına gelir.

Ensar

Mekkeden hicret edenlere yardım etmiş olan Medineli Müslümanlara da ensar denir. Kelime anlamı olarakta ensar, “yardımcılar – yardım edenler” anlamına gelir.

Yani ikiside kelime amlamlarına uygun olarak ama müslümanların hicreti ile ortaya çıkmış kavramlardır. Müslümanlar ilk olarak 615 yılında Habeşistan’a hicret etmişler daha sonra da 622 yılında Medine’ye hicret etmişlerdir. Peygamber Efendimiz’in (sav) Habeşistan’a hicret etmemiş, O’nun ilk hicreti Medine’ye olmuştur.

Bakınız: Hicret nedir

Ensar olarak anılan Medine halkı; Mekke’de zulüm ve işkence altında olan Müslümanları şehirlerine davet etmiş, onlar ile evlerini, yiyeceklerini ve topraklarını paylaşmışlardır. Günümüzde de baskı ve zulüm gördüğü coğrafyalardan göç ederek gelen müslümanlara kapılarını açanlar bir nevi ensar olarak anılmaktadır.

Peygamber Efendimiz’de (sav) Medine’ye hicret ettiğinde O’na evini açan ensar Ebu Eyyüp El Ensari (Eyüp Sultan) olmuştur.

Peygamber Efendimiz (sav), muhacir müslümanlar ve ensar müslümanlar arasında kardeşlik kuruyordu ve teker teker onları birbirlerine kardeş yapı­yordu. O zamanlar gönülden yapılan bu kardeşlik yani ensar – muhacir kardeşliği sayesinde İslam dini daha fazla yayılmış, daha çok ilerlemiştir.

“Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler; andolsun, ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu mükâfat, Allah tarafındandır. Allah; karşılığın güzeli O’nun katındadır.” (Al-i İmran suresi, 195. ayet)

Kuran-ı Kerim’de Muhacirler (Hicret eden müslümanlar) için müjdeler verilmiştir. Allah’ın onların kötülüklerini örteceği, onlardan razı olduğu, onlar için cennetler hazırladığı ve Allah’ın rahmetine mazhar olacakları bildirilmiştir.