Arapçadan gelen Hacamat kelimesi kısaca kan aldırmak demek. Daha geniş anlamda ise; vücudun herhangi bir yerini hafif bir şekilde çizerek ve üzerine bir şey koyarak kan alma işlemidir. Her ne kadar hacamat sadece dinimizde yapılan bir işlem gibi bilinse de bunun öncesin de yüzyıllardır uygulanan ve dünyanın her yerinde yapılan tedavi yöntemidir. Çok faydalı bir sağlık tedavisi olduğu için de Peygamber Efendimiz (Sav) hacamat yaptırmış ve ümmetine tavsiye etmiştir. Hacamat ile ilgili hadisler olduğu gibi, tıp alanında da hacamatın faydaları anlatılmıştır.
Kısaca hacamatı anlamak için şöyle bir tanım yapılabilir; insan cildinin altında birikmiş olan ve kılcal damarda dolaşmakta zorlanan; vücuda zararlı olan ve hastalığa yol açabilen toksinleri içeren pis kanın vakum yoluyla vücuttan atılmasıdır. Bunun için kirli kan ilk önce vakum ile çeşitli yöntemlerle toplanır, daha sonra o bölgeye ince kesikler atılarak kanın dışarı çıkması sağlanır ve pis kan bir bardak, şişe gibi bir şeyin içine akar.
Hacamat tedavi amaçlı uygulanabileceği gibi hastalıklardan korunma yöntemi için de uygulanabilmektedir. Hacamatın teknik boyutlarına ve tıp yönüne burada çok girmeden sadece dini olan yönlerine, dolayısıyla Hz. Peygamber’in (Sav) hadislerine bakalım.
İlgili hadis-i şerifler
Yazımızın başında da yazdığımı gibi Peygamber Efendimiz (Sav) hacamatı bizzat kendisi de yaptırmış ve hacamatı tavsiye etmiştir. Dolayısıyla hacamat yaptırmak sünnet olarak görülmektedir. Hacamat ile ilgili hadisler den bazıları şöyledir;
Peygamberimiz (Sav) Ebu Taybe adında birine hacamat yaptırmış ve şöyle buyurmuştur;
“Hacamat sizin için en iyi tedavi yollarından biridir.” (Buhari)
İbn Abbas (ra) rivayetine göre Miraç gecesi melekler Resulullah’a şöyle demiştir;
“Hacamat olmaya devam et! Ümmetine de hacamat olmalarını emret!” (Tirmizi)
Ebu Kesbe el-Enmari (ra) rivayetine göre Resulullah şöyle buyurmuştur;
“Kim bu kandan akıtırsa, herhangi bir hastalık için, bir başka ilaçla tedavi olmasa da zarar görmez.” (Ebu Davûd)
Hz. Ali (ra) rivayetine göre;
“(Bir gün) Cebrail; Resûlullah’a (Sav), Ahdaayn (boynun iki tarafındaki damar) hizasından ve kâhilden (iki omuzun arası) hacamat olma emrini getirdi.” (İbn Mace)
Hacamatın günleri
Hacamat için özel bir zaman veya gün kesin olarak bulunmaz, her zaman yaptırabilir ama dini yönden bazı zamanlar tavsiye edilmiştir. Bu zamanlarda, bu günlerde yaptırmak daha faydalı görülmüştür.
Gün olarak da hicri ayların 15, 17, 19, 21 ve 23’ünden itibaren ay sonuna kadar olan günler tavsiye edilir. Bununla beraber pazartesi ve perşembe günleri tavsiye edilirken, çarşamba ve cuma günleri tavsiye edilmez.
Bununla ilgili Hz. Peygamber (Sav) şöyle buyurmuştur;
“Her kim ayın onyedi, ondokuz ve yirmi birinci günlerinde kan aldırırsa (kan hücumundan dolayı meydana gelen) bir çok hastalıklardan şifa bulur.” (Ebu Davud)
Mevsim olarak ise en şifalı zamanın yaz başlangıcı olarak tavsiye edilir.
“Sıcakların arttığı zaman, kan aldırmakla sıcağın etkisini gidermeye çalışınız! Zira sıcakta sizden birinizin kanı hücuma geçerek, onu öldürmesin!” (Hâkim)
Hacamatı nerde yaptırabiliriz