Hz. Yunus (aleyhisselam) Kur’an-ı Kerim’de adı geçen peygamberlerden biridir ve adına Kur’an’da bir sure nazil olmuştur. Ayrıca diğer kutsal kitaplarda da Yunus Peygambere yer verilmiştir. Bu yazımızda Hz Yunus’un hayatı kısaca özetlenmiş ve balığın karnına nasıl girdiği ve balığın karnından nasıl çıktığı Kur’an’a göre anlatılmıştır.
Hz. Ali’nin (ra) rivayetine göre Hz. Yunus 30 yaşlarında halkına peygamber olarak gönderilmiştir. Bu halk Musul yakınlarındaki Ninova ismi verilen bir kavimdir.
Peygamberliği
Tüm Peygamberler gibi Yunus’ta halkına Allah’ı anlatmak amacıyla gönderilmiş. O zamanlar Ninova halkı yani Yunus’un kavmi putlara,taşlara, heykellere tapmaktaymış. Hz. Yunus halkını bunlardan vazgeçirmeye çalışarak onlara Allah inancına davet etmek için çalışmış. Yunus Aleyhisselama o zamanlar sadece iki kişi inanmış ve iman etmiş.
Halkı Hz. Yunus’a inanmamakla kalmamış, ona çeşitli sıkıntılar çektirmişlerdir. Ama Hz. Yunus onları sabırla doğru yola davet ediyordu. Hz. Yunus daha fazla dayanamayıp kavmini terk etmiş ve başka bir yere gitmek için yola çıkmıştır. Fakat bunun için Allah’tan bir vahiy gelmemiştir, yani kendi başına karar vermiş ve hareket etmiştir.
Yunus Aleyhisselam kavminde ayrılıp yolda iken Allah’ü Teala bir vahiy göndermiştir; “Ey Yunus! Geri dön; kırk gün daha onları imana davet et!”
Bunun üzerine Hz. Yunus halkının yanına dönmüş ve halkına Allah’ın emir ve azabını haber vermiştir. Ama halkı yine onu dinlememiştir. Yunus Aleyhisselam halkına hitaben; “O hâlde üç güne kadar başınıza gelecek olan azabı bekleyin! Bunun alameti olarak da önce benizlerinizin sarardığını göreceksiniz!” diyerek tekrar halkından ayrıldı.
Gün geldiğinde Yunus’un dediği oldu ve bütün halkının benizleri sararmış ve renkleri uçuklaşmıştı. O zaman birbirlerine; “İşte Yunus’un haber verdiği azap alameti! Biz O’nun bugüne kadar yalan söylediğini hiç görmedik.” demişlerdir.
Ninova kavmi oldukça korkmuş ve pişman olmuşlardı. Çünkü azap iyice yaklaşmıştı. Sonunda halk tövbe etmişti. Yunus’un peygamberliğini kabul ederek Allah’a inanmışlardı. Allah onların tövbelerini kabul ederek azapları üzerlerinden kaldırıldı.
“Keşke (o helâk edilen beldelerden) bir belde halkı iman edip de imanı kendisine yarar sağlasaydı! Ama Yunus’un kavmi hariç. Nitekim onlar iman edince dünya hayatındaki zillet azabını üstlerinden kaldırmış ve kendilerine belirli bir süreye kadar yaşama imkanı vermiştik.” (Yunus Suresi, 98. ayet)
Hz. Yunus’un Balığın karnına girmesi
Yukarıda olaylarda anlatıldığı gibi Hz. Yunus kavminin yanından ayrılmıştır. İşte bu ayrılış için Yunus Aleyhisselam bir gemiye binmiştir ve balığın karnına girmesi burada olmuştur. Hz Yunus’un hayatı içinde en önemli hadiselerden biri de Yunus’u balığın yutmasıdır. Bazı kaynaklarda farklı şekilde anlatılsa da biz Kur’an ayetlerine göre yazmaya çalışalım.
“Kuşkusuz Yûnus da elçilerimizdendi.” (Saffat Suresi, 139. ayet)
“Vaktiyle o, yüklü bir tekneyle ülkesinden kaçmıştı.” (Saffat Suresi, 140. ayet)
Gemi hareket ettikten bir süre sonra suyun ortasında durmuştur. Gemidekiler bu durumu uğursuzluk saymış ve gemide günahkar birinin olduğunu düşünmüşler. Bunun kim olduğunu bulmak için kura çekmişler ve kura sonucu Hz. Yunus’a çıkmış. Yunus Aleyhisselam da bunun bir imtihan olduğunu fark etmiş ve “Evet, o asi kul benim!” demiştir. Gemidekiler daha sonra Yunus’u suların içine bırakmışlardır.
“Kur’aya girdi ve kaybedenlerden oldu.” (Saffat Suresi, 141. ayet)
Sulara atılan Hz. Yunus’u bir balık ağzına almıştır. Yunus , artık bir balığın karnındaydı.
“Kendisini balık (balina) ağzına aldı. Doğrusu o (bundan önce) kınanacak bir iş yapmıştı. (Saffat Suresi, 142. ayet)
Hz. Yunus, takdire rıza göstermiş ve Rabbine teslim olmuştur.
“Zünnûn’u da (Yunus) zikret! Hani öfkeli bir halde geçip gitmiş, bizim kudretimizin kendisine yetmeyeceğini zannetmişti. Sonunda karanlıklar içinde, “Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben kötü işler yapmışım!” diyerek yalvardı.” (Enbiya suresi, 87. ayet)
Hz. Yunus’un Balığın karnından çıkması
Hz. Yunus, her zaman olduğu balığın karnında da Allah’ı tesbih etmiş, devamlı tövbe istiğfâr ve dualar etmiştir. Yüce Allah Yunus’un bu dua ve tesbihlerini karşılıksız bırakmamış ve onu kurtarmıştır.
“Bunun üzerine duasını kabul ettik ve onu sıkıntıdan kurtardık. İşte biz iman etmiş olanları böyle kurtarırız.” (Enbiya suresi, 88. ayet)
“Eğer o, Allah’ın şanını yüceltenlerden olmasaydı kıyamete kadar balığın karnında kalacaktı.” (Saffat Suresi, 143. ve 144. ayet)
Sonunda Yunus’u içinde taşıyan balık, Allah’ın emri ile O’nu sahile bırakmıştır.
“Sağlığı bozulmuş olarak onun ıssız bir kıyıya bırakılmasını sağladık;”(Saffat Suresi, 145. ayet)
“Üstüne (gölge yapması için) kabak türünden bir bitki bitirdik.” (Saffat Suresi, 146. ayet)
Yunus Aleyhisselam böylece kurtulmuş, sağlığına kavuşmuş ve tekrar halkını imana davet etmek için yola çıkmıştır. Bu sefer halkı ona iman etmiştir.
“Bir defa daha onu yüz bin ya da daha fazla kişiye elçi olarak gönderdik.” (Saffat Suresi, 147. ayet)
“Bu defa onlar iman ettiler, biz de kendilerini belirli bir vakte kadar nimetlerimizle yaşattık.” (Saffat Suresi, 148. ayet)
Gerçekten çok güzel. Allah(c.c) razı olsun. Teşekkür ederim.
Çok güzel Allah razı olsun.
Allah razı olsun 🙂