Kurban kesen müslüman, kurban kesilip yüzüldükten sonra Allah rızası için iki rekat namaz kılabilir. (şükür namazı). Bunu namazı kılmak farz değildir, ama nafile namaz kılınması iyi olur. Fatiha’dan sonra birinci rekatte 1 Kevser Suresi, ikinci rekatte 1 İhlas Suresi okunabilir.
Kısaca kurban namazı adı altında bir namaz yoktur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün kurban kesmeyen yoksullara dağıtılmasını, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, bir bölümünün de eve ayrılmasını tavsiye etmiştir. (Ebû Dâvûd, “Dahâyâ”, 10) Ailenin ihtiyaç durumuna göre etin tamamı evde bırakılabileceği gibi, toplumda muhtaçların arttığı dönemde kurban etinin çoğunun hatta tamamının dağıtılması uygun olur.
Kurbanın derisi, bir fakire veya hayır kurumuna verilmelidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), veda haccında Hz. Ali’ye, kurban olarak kesilen develerinin başında durmasını ve bunların derileri ile sırtlarındaki çullarını sadaka olarak vermesini, kasap ücreti olarak bunlardan bir şey vermemesini emretmiştir. (Ebû Dâvûd, “Menâsik”, 20)
Kurbanın deri, et, yağ, baş, ayak, yün ve süt gibi parçalarının satılması mekruhtur. Eğer böyle bir şey yapılırsa kıymetinin tasadduk edilmesi gerekir. Kurban, sırf Allah rızasını kazanmak için kesildiğinden kurbanın etinin ve diğer parçalarının satılarak bedelinin sahipleri tarafından harcanması caiz değildir.
Kurbanın yenilmesi caiz olmayan azaları şunlardır:
– İdrar yolu
– Hayaları
– İdrar torbası
– Safra kesesi
– Akan kanı
– Tenasül uzvu
Hayvanın bu kısımları kesildikten sonra parçalanırken ayrılır ve atılır.