Hz. Adem (aleyhisselam) ile insanlık alemin zuhur etmiştir. İlk insan ve ilk peygamber Hz. Adem’dir. Eşi ise Hz. Havva’dır ve ikisinden birçok erkek ve kadın var olmuştur. Adem aleyhisselam ve eşi Havva validemiz cennette kendilerine yasaklanan ağacın meyvesinden yedikten sonra cennetten yeryüzüne indirilince “Rabbena zalemna enfüsena…” diye başlayan ve Kur’an’da da geçen duayı etmişlerdir. Bu ayet hangi surede, okunuşu ve anlamı nedir?
A’raf suresinde anlatıldığı gibi Adem’i ve Havva’yı şeytan aldatmıştı. Şeytanın Adem ve Havvâ’yı vesveseyle kandırması onun insanlığa ilk kötülüğü, onların yasak meyveyi yemeleri de insanlığın ilk günahı oldu. Adem ve eşi de bir günah işlemişler; fakat tövbe edip pişman olmuşlar ve sonuçta affa mazhar kılınıp yüceltilmişlerdir. Bu olayları peşi peşi anlatan ayetlerden 23. ayet bu duayı anlatır ve şöyledir;
Okunuşu;
“Kâlâ rabbena zalemna enfusena ve-in lem tagfir lenâ veterhamnâ lenekûnenne mine-l hâsirîn” (A’raf Suresi, 23. ayet)
Anlamı;
(Âdem ile eşi) dediler ki: Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz. (A’raf Suresi, 23. ayet)
Bir tövbe duası
Bu ayette geçen dua Hz. Adem’in ve Hz. Havva’nın tövbe duası olarak ta bilinir. Hz. Adem ve Hz. Havvâ şeytana uymakta ısrar etmeyip günahlarının farkına vararak pişmanlıkları için bu duayı etmişlerdir. Allah da onların tövbelerini kabul etmiş ve onları imtihan yurdu olan dünyaya göndermiş; insan soyunun yeryüzüne dağılıp orada karar kılmaları ve barınmaları, orada yaşayıp orada ölmeleri, yeniden orada dirilmeleri takdir edilmiştir.
“Allah: Birbirinize düşman olarak inin! Sizin için yeryüzünde bir süreye kadar yerleşme ve faydalanma vardır, buyurdu.” (A’raf Suresi, 24. ayet)
“Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız” dedi.” (A’raf Suresi, 25. ayet)
Rabbena zalemna enfusena… olarak başlayan ayet bir dua olarak ta okunabilmektedir ve mealine de baktığımız zaman ne kadar manalı olduğunu görebilmekteyiz. Hz. Adem bir Peygamber olarak yol gösterici şekilde insanlara nasıl dua edilmesi gerektiğini bu ayetler ile öğretmiştir. Hz. Adem, diğer Peygamperler ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (Sav) günahsız kullar olmalarına rağmen tövbe etmeyi hiç bir zaman ihmal etmemişlerdir. Her zaman Allah’a tövbe ve istiğfar etmişlerdir.
Diğer tövbe duaları için ilgili yazımızı okuyabilirsiniz: Tövbe ve İstiğfar duaları
Bu ayet ile insanın hata yapabileceği, küçük veya büyük günahlar işleyebileceği, ancak kul bunun farkına varınca pişman olup tövbe etmesi gerektiğini bildirmektedir. Yaptığımız tövbelerinde kabul edileceğini Allah bizlere bildirmektedir.
“De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Zümer suresi, 53. ayet)