Namazda rüku ve secde yapmak namazın farzlarındandır, yani rüku ve secde yapılmadan namaz olmaz.
Rasulullah (S.a.v.): “Rükû ve secdeleri tam yapınız! buyurdu.” (Nesei)
Rüku
Rüku; namazda kıraatten (Kuran okuduktan) sonra elleri dizlere koyarak eğilmek demektir.
Rüku nasıl yapılır
Erkeklerde rüku;
Erkekler rüku yaparken, ellerimizle parmak araları açık olarak diz kapakları kaplanır, bel yerle paralel olacak şekilde düz tutulur, bacak ile kollar gergin olur ve gözler ayak uçlarına bakar. Dizler bükülmeden dik tutulur
Bayanlarda rüku;
Bayanlar rüku yaparken, ayaklar az açık, baş sırt hizasına gelmeyecek kadar az eğik, dizler ile dirsekler hafif bükük ve gözler ayak uçlarına bakar. El parmak aralarını açmazlar ve dizlerini tutmazlar, sadece ellerini dizin üzerine gelecek şekilde baldıra koyarlar.
Secde
Secde; rükudan sonra ayak, diz ve ellerimizle beraber alnımızı ve burnumuzu yere koyarak kapanmaktır.
Secde nasıl yapılır
Erkeklerde secde;
Erkekler secdeye inerken önce dizler, sonra eller yere konur. Başımız iki elimiz arasında, alın ve burun yere değecek ve parmaklar kıbleye doğru. Dirsekler yere değmez ve vücuda yapışık olmaz. Ayak parmakları kıbleye dönük, topuklar bitişik durur.
Bayanlarda secde;
Bayanlar secde yaparken baş iki el arasında, alın ve burun yere değecek, parmaklar kıbleye doğru bakar ve el parmakları birleştirilir. Dirsekler yere değer ve vücuda yapışık olur. Ayakların üstü yere gelmiş şekilde ve her iki ayak sağa yatık şekilde durur.
Peygamber Efendimiz (S.a.v.) şöyle buyurdu: “Ben biri alın, alnını gösterirken eliyle burnunu da işaret etti iki el, iki diz, iki ayakuçları olmak üzere yedi kemik üzere secde etmekle emrolundum! Namaz kılarken elbiseyi ve saçları toplamaktan da yasaklandım!” (Buhari)
Rüku ve secde yapılışı da başta söylediğimiz gibi namazın farzları yani namazın içindeki farzları olan namazın rükunları sayılır. Aynı zamanda secde ve rükuları tam olarak, doğru yapmamızda çok önemlidir. Özellikle namazda yapılan yanlışlar yazımızda en çok yapılan hatalardan biridir.
Peygamber Efendimiz (S.a.v.) bir hadis i şerifte: “İnsanların hırsızlıkta en ileri olanı, kendi namazından çalan kimsedir.”